1 Ekim 2007 Pazartesi

dikkat "feysbuk" çılgınlığı!

hayır tamam dünya küçük onu anlıyorum da, herkesin mi aynı zamanda arkadaşlarına kavuşası tuttu anlamadım ki.. birden buluşuverdik, taa anasınıfından yüksek öğretimin yükseğine, kasabalardan kıtalararasına.. iyi hoş bakalım, kötü amaçlı ellere düşene kadar "mağdur" sayılmayız,şimdilik nostaljimiz geldi, hoşgeldi.

bu arada ben "under construction" havamdan kurtulabildim mii..bence zamanı var daha, velhasıl bi kopuşluk var bazı şeylerden.. dönemselliğin ötesinde bir karşı duruş var. herşeyin hayırlısı demek de sıkıyor be artık, ama yine de hayırsızlık talebi algılanmasın lütfen.. galiba yaş tecrübe dengesi kurulmaya başladı artık ben de. O yüzdendir ki artık yeniden yapılanmaya kalkışmalar hafiften sarsıyor değerleri, ya da bir zamanlar değerli bilinen şeyleri..

Şöyle bir durup hayatıma dönüp baktığımda ki evet facebook küçük bir parçası ama önemli bir gösterge (: diyorum, kimler gelmiş, kimler geçmiş, kimler gelip geçmeye devam ediyor.. baki kalan yaşananlar..

öyle işte. yazının bitişi burası.
toparlayamadım;

özel bir okuruma not: "subtropik esintinin rüzgarıyla dalgalanan ada yaprakları" kovalasın seni işallah (: öptümm!!!

2 tropikal esinti var..:

The Conquest of the Polyconsoler dedi ki...

Rahmetli Yonja'da zamanında yolculuğuna böyle başlamıştı. Sonra ne oldu? Çöpçatan sitesine döndü. Umarım Facebook'a böyle birşey olmaz. Hem Partım söylesene sen bakıyım nerelerdesin kaç gündür? Ne kadar devam eder bu "under construction" halleri, artık "on air" olma zamanı gelmiştir. Döktür hadi, döktür hadi!!!

Adsız dedi ki...

Birer birer kayıp giderde her bir sevilen, yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen, yürekte varsa sevgiden de ötesi, sen ağlasan da boş, ışıkta yaksan nafile, odan karanlık hep loş, hayatın emri hep koş, bayağı bir bekledim boş, yaşantım sanki bir savaş ve hoşta bazen, ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda, yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum, saygıda bir kusur ettiğinde minnetinde değeri yok, kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur, fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten, her kalp yıkılır ancak yenisi bulunamaz bir mesken, her anım birini özler, rüyada yolunu gözlediğim, düşünceler ve benliğimle canlanır tüm hatıralarım, bitince yalnızım, gözümü açtığımda kalmışım yanımda ailem ve birde arkadaşlarım

Gelsin hayat bildiği gibi gelsin, işimiz bu yaşamak
unuttum bildiğimi doğarken, umudum ölmeden hatırlamak

Şimdi boşuna bakma saate zaman geç oldu, dün annem elimi tutarken bugün 29 da doldu, vakit can almaz ancak can yakar, fakat bir bekle bak, knock out olursan çok sakat, mücadeleyle geçen hayatta son round, kazanmak herkes ister, ne istediğini bilmektir önemlisi var mı listen, hayallerin, hırsın, cesaretin, sabır selametimse intikam felaketimdir, ne mektebimde vardı huzurum, ne vardı evde, çıkıp bir başıma ağlamaktı belki caddelerde, hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı, bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim, düşünceler dumanlı dağlar aynı, gözse puslu, bir bakmışım mesafeler uzun ve tozlu, benimse yol yürür gider bir seyyah olurum, ne paranın bir değeri vardır aslında, ne de şerefle onurun

Gelsin hayat bildiği gibi gelsin, işimiz bu yaşamak
unuttum bildiğimi doğarken, umudum ölmeden hatırlamak