10 Temmuz 2008 Perşembe

makyajsız yazı

sabahları yataktan kendimi, yastığımı, hatta utanmasam komple yatağı sürüyerek kalkalıberi neredeyse dört yıla geldi.. ne şevk kaldı, ne heyecan.. tabir-i caiz midir bilemem hocam ama domuzluk diyoruz biz buna; mahmurluktan hallice olanı..

hani eskiden dillerimizde ezber "erken yatarım, erken kalkarım..." hatta üzerinize afiyet "bir yumurtayı sütle çırparım"..ama bi de yanında "kızarmış ekmek, biraz da peynir".. hakkaten "aman efendim, ne güzel yenir..." şarkısı değil miydi? yalan. külliyen yalan. bu da bir çeşit öğreti.

eskidendi bunlar, çok eskiden... hayat üzerimizden hızlıca geçmeden önceydi...
"bu şehir insanı hayli yoruyor.."ben bunu bilir bunu söylerim;melodi de gereksiz heyecan da yok, sakin serseniş hesabı.

kalmadı ki yaz gününün taze güneşini gördüğünde bile mutlulukla gerinecek bir yürek..
kalan varsa ne ala.
ben yastığa kafamı gömmeyi tercih edenlerdenim...

herşey gibi sabahlar da makyaj güzeli artık.. hey gidi!!

0 tropikal esinti var..: