14 Ağustos 2008 Perşembe

müsadenizle...

bana edecek kelam kalmamış bu aralar..
kah bir teşekkür, kah bin nasihat...kim nasıl isterse...
ben kaçıp gideni oynuyorum, sense oyunbozan.

*****

"Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.

Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.

Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz...

....


CAN YUCEL"

1 tropikal esinti var..:

Adsız dedi ki...

kaçmak en kolayı... kalmaksa dimdik en inadına..
hani demişsin ya müsadenizle diye..
ben musaade vermiyorum kendi namıma...