25 Mayıs 2009 Pazartesi

İst-Bcn-İst

"geç kalmış post..."

kıssadan hisse bir tatil arası aslında valiz dolusu sorularıma kendiliğinden geliveren çözümleriyle döndürdü beni ülke sınırlarına. halbuki biraz tanıdık, biraz kaçamaktı geçen zaman.. sorularda, cevaplar da öyle...havasına suyuna, insanının güzelliğine diyecek laf bulamadık ara sokaklarında çikolatalı kuruvasanla kahvemizi yudumlarken... ama mekanlar, yüzler, soluduğumuz havamız değişse de, istanbul yüreği orda da bırakmadı peşimi...ya da dostum izmir..

farkına varmaktan korktuğum herşeyi yüzüme bir bir vuran dost yürekler içimi kabartırken, iyi niyetine yandığımın dünyasında "buldum" diye şıklattım parmağımı! sanki ben buldum. bayılırız ya maletmeye herşeyi, bu da ucundan buyrulup yakılanından... halbuki aslında doğa ne müthiş bir olgu. herşey orada.. tüm cevaplar tüm şekiller.. tüm zeminler.. tüm makyaj... hepsi elimizin uzandığı, gözümüzün gördüğü yerde..bakmıyoruz!

iyi de prenses yorulmadı mı acaba, sormazlar mı adama...her seferinde yıkıl yapıl..yoruldu.
prenses der ki; zemin kaymaya müsaitse, ne yaparsan yap, güzellik makyaj güzelliğinden başka ne olur ki..

derken, derken, derken...

dağıldı bulutlar.
pufff diye dağıldılar... bir anda dağıldılar.
gökyüzüne kilitlendim.

herşeyin bir zamanı varmış meğer.. :)
oysa biz hep yeniden keşfe çıktık dünyayı.. zamanında keşfedilmişi varmış...

demem o ki, barselona güzeldi.
şimdi istanbul daha güzel.. istanbulun en güzel zamanı şimdi..!!

*** to be cont'd... ;) ***

0 tropikal esinti var..: