24 Ağustos 2009 Pazartesi

elmyra sendromu


Ah, sen yok musun!

Yüzyılın son tartışmasından –hoş hattı zatında tatlıya çoktan bağlandı ama- kendime dersler çıkartmakla meşgulüm hem de sabahın bu saatinde.
Lüzum da yoktu hani, ama işte çırpı dediğin zaman diliminde teker teker diziliverir ya cümleler; sen söylersin o söyler, havada tin tin eder..
Dar alanda başlarsın paslara, iki topuk bir ayak! Başlarsın da; gol yoktur ortada..

Ne zaman bakayım prenses neler yazmış dersen o zaman görürsün ama; ben bu mayhoş, komik, trajik ama kalp kırmayan minik söylem (ki halk dilinde nutuk da deriz) için teşekkür ederim.. önemli olan yüzler, sözler değil anafikir, orda da hem fikirsek ne ala..(!)
dam üzeri saksağan hesabı..

Olur bazen, dolambaçlı yollar, gelir bazen o kız dağdan döne döne,
Olur böyle, renkli ve mikrofonik,
Sen çekinme, vur beline kazmayı :)

Ah mir’im,
o bir yana, şu bir yana, gelmişizdir yine haftanın başına..
geceden kalmadır gülümsemesi, yazılır gider, geriye hoş sedası kalır..
Tınlar içinde tınnnn tınnn tınnnn…

Gökten üç elma düşmüş, düşmüş de nerelerdesin?
Ah, sen yok musun!!!

Ps. code Elmyra ;))

0 tropikal esinti var..: