3 Mayıs 2010 Pazartesi

asma kat...

neyin doğru neyin yanlış olduğunu tartışmak savaşından yenik düşenler arasında ben de yavaştan yerimi alıyorum artık. sorgulanmaması gereken şeyleri akışına bırakmaya çalıştıkça nasıl kovalanıyorsam, bir o kadar da kaçmaya devam ediyorum. ama bu döngü hiç bitmiyor; su yolunu buluyor, kaçansa her daim kovalanıyor..

lafın edebini henüz keşfetmemiş medeni cesaretine insan sevgisinden daha çok hayran olduğum profillerin sayısı hergeçen gün arttıkça, kendime bir kez daha şaşıyorum. ne işim olduğuna şaşıyorum bu karmaşanın ortasında. arabesk hiç bir düşüncem olmasın dedikçe inadına üzerime gelen her parçayı yakalayıp, sonra da cebime şükredebileceğim herşeyle beraber koyup en az hasarın peşinde gülümseme savaşıma geri dönüyorum..

ben gülümsemeyi sevdikçe, onlar akıyor..onlar aktıkça ben gülümsüyorum,
savaş dediğin budur işte.
bunu yapmaya mecbur bırakılıyorken, alıştığım herşeyin tersine yeniden alışmaya, yine o kabın şeklini almaya çalışıyorum.

herşey hala o kadar yersiz, yurtsuz ki.
asma kat çıkmalıyım..

******************************

Kul kurar, kader gülermiş
Bazi hikayelerin sonu mutsuz bitermiş
Ama kadere inat insanoglu hayal kurmaya
Yazgim degişir diye inanmaya devam edermiş..

Insaniz bir anlam ararız yaşamak için
Ait oluruz sahip oluruz ya da olamayiz..

Hesaplar yaparız sonumuzu bilemeden
Dünyalar kurarız dengimizi bulamadan
Acilar çekeriz hesabini soramadan
Yeminler ederiz tutamadan
Çeker gideriz..



1 tropikal esinti var..:

Adsız dedi ki...

Ben anladım ki sen mutsuzken daha iyi yazıyosun, kalemine kuvvet o zaman...