21 Ekim 2010 Perşembe

limon sıkacağı..

Yazmaya yazmaya üzerine çekiyorsun yazmamayı , sonra büyütüyorsun düşünceleri, hababam rüyalar görüyorsun, olmuyor dedim.
Silkin ve kendine gel dedim!.. Arayı açmak kolay ama tekrar ucundan tutup birleştirmek cesaret ister!.. dedim.

limonları sıkmaya ara verdim, ve geldim.

Zaten bunca zaman neden bi üşenmişlik kapladı bilmiyorum, oryantasyondayım, ondan herhalde.
Mevsim geçişine, mevsim geçişlerime oryantasyonda.
Bir de havalar bu denli değişim halinde olunca, değişen halet-i ruhiyelerimin yanlış anlaşılmalara meydan vermesine çekinmişlikten sanırım.
Neyse, alkolsüz düz çizgide yürümek değil marifet.. kaldığımız yerden devam.

hattı zatında neler olmadı, neler değişmedi,neler düşünülmedi, neler bezdirmedi, neler güzelleşmedi ki..
ama en tümden gelirsem, İstanbul sen mi büyüksün ben mi savaşında, düşününce “vayy be..” dediğim altıncı yıla adım atarken bir de baktım elde var bu şehrin sömürü arzısı olduğu.
gerçi dolu taraf prensibinde, en azından, beş yıllık kalkınma planı sona erdi.. kalkındık mı tartışılır ama dip toplamda "anlamlı,dengeli ve doyumlu" gidiş yolundan birkaç puan hak etmeliyim, itiraz hakkım baki :)

Şimdi sıra yeni projelerde..
düşünmekten bir gün bir yerlerime bir şeyler olacak ama ben azimle kıvrımlarımı gerekli gereksiz zorlamaya devam ediyorum..biliyorum biliyorum, ben bunu hep yapıyorum..

şu yolunu bulan suya diyorum, bir süre kendimi bıraksam..?
her güne zinde başlamak için de suya bir parça limon atsam!

:)

0 tropikal esinti var..: