27 Ocak 2008 Pazar

haftanın sonu, bir nakarat gibi..

son saatleri yine haftasonunun, yine son dakika yorgunluğu çöktü üzerime, nedense :)
yarın yine pazartesi, yine değişmeyen sendrom, yine erken saatte çalan saatin sesi..
kesinlikle haftasonları daha uzun olmalı, ben bunu bilir bunu söylerim.. ki hafta içleri çekilebilir olsun.. şimdi bi ıslık tutturup başlamama az kaldı; "pazar günleri pazartesi alır beniiiii....kıymetini giderken anlamak gibiii.......haftanın sonuuuuu, bir nakarat gibiiiiii..."

neyseki bu hafta içi dostane gecelerle oldukça keyifli geçti.. biraz izmir'imin havası geldi uzaklardan; ziyadesiyle sıkışık zaman dilimindeki en uzun muhabet edildi.. muhabbet güneye gönderildi.. üzülündü..hafta sonu uzundur gidilemeyen bibuçuk ziyaret edildi...gülündü eğlenildi..
pazar keyfi yapıldı edildi.. gel gör ki yarın yine pazartesiiiii!!

yani şu anda sütümü içmiş, yarınki kostümüme karar vermiş, yatağıma doğru ilerlerken diyebileceğim tek şey:
bö, bö ve yine bö..


11 Ocak 2008 Cuma

hip hip hip-nose..!

vücut ritmim gittikçe haleti ruhiyem gibi düşmeye başladı, üstüne üstlük soğuk alıyorum..ama işin kötüsü soluk alamıyorum.. aldığım oksijenin yetersizliği de bu ritim düşüklüğüne sebep olabilir elbet ama ben bunu tıkalı burunlar yasasından ziyade heuristic yaklaşıma bağlıyorum.. kulakların çınlasın be Beno! if.. then...

kokusu yakında çıkacak bir dizi entrikanın ortasında burnum tıkalı oturduğuma mı yanayım, zamanın değerini maksimumda bilip yaşayan bir insanken saydığım 60'lık dilimlerin yavaş seyrine mi dalıyım; bilemedim. buyrunuz gülün bittiği yerden koparınız.

tüm bu bohemik durum içinde iyi ki varsın d(l)ost!! Aramıza giren uzuuun "bir" yıldan sonra üçerli beşerli kampanyalı dönem gibi sarıldım sana yine, stoklarla sınırlısın biliyorum..en azından tükenene dek çekilir hale gelen "eve dönüş"lerim var elimde. ama bu muzip ve şakacı transport phenomena için sonrasına yine yeni yeniden b-planları gerekecek... (bkz. Beno's mathematical modelling&simulation)

ahah! aslında en büyük plan ortada; acilinden bir ev bulmam gerek..
mesela merkezi konumlu, masrafsız, mesela ara katta, kombili,1+1.... ve mümkünse sahibinden.. :D sadece 3 ayım var..

Bu bir seferberlik ilanıdır!!!!

8 Ocak 2008 Salı

kırık vazo güzel nasıl görünür!

hadi bakalıııımmm...
bu; "yaşar ne yaşar, ne yaşamaz" misali topikten nasıl bir ruhani iç bütünlüğü yaşadığımı az-buçuk anlatabilmişimdir umarım.. derin bir sorgulama mevzu bahis, üstelik olaylar hakikaten enterasan.. Üstelik bunlar garip şeyler ve bir o kadar da tuhaf (her hakkı saklıdır)

hayatın her aşamasında öğreneceğimiz bir dolu "altın" kural var.. gün olur devran dönermiş hem; ve o gün olur suya sabuna dokunmadan nasıl iş yürütülürü öğrenmek de nasip olurmuş.

bir zamanlar yol yordam nedir bilir, uyar, uygulardım.. inanır/inanmaz ama algoritmik de olsa ritme uyum sağlardım.. dım diyorum çünkü son günlerdeki şok dalgalarının frekans bozukluğundan mıdır bilmem algı eşiğim 7onda 4, onda beş! sallana yuvarlana bir hallerdeyim.

isteyen uyumsuzluk desin, isteyen yıldız haritalarından destek alsın.. sonuçta yine hayatın altın kurallarına çıkıyor yollar... ve ben bu serzenişimi kırık bir vazoya kırık tarafından bakıp, onu kullanılmayacaklar bölümüne koymama savaşımda, bir demet çiçek bulmak için yapıyorum..

kimbilir, belki de çiçek o kadar güzel yerleşir ki, kırık vazo yeniden iş görür raporu alır...hatta ve hatta dekoratif obje olma özelliği kazanır..

hatta mis gibi koku saçması da cabası, hani çiçeksel sem"pati" :)

Lafım pozitif düşünceye, düşünceye erdirene.. teşekkürlerimle..