8 Ocak 2012 Pazar

dert faslı..

yok illa ki şehrin ve yoğunluğun karmaşasında zamansızlığın içinde zaman yaratıp birşeyler yapmam gerekiyor. hal böyleyken ve gerçekten uzun zaman olmuşken, bir havalimanı ruh halinde birşeyler karalamış olmanın zamansızlığıyla mutluyum.
derdim zaten karmakarışık.. çözebilene aşk olsun.

derdim bu aralar kendimden kopmuşluğum, içimden kopmuşluğum, derdim sürekli bir itiraz halinde mutsuzluğa yüzümü dönmüşlüğüm. derdim dert, hem de halin en farkındalığında.bir de yatay-dikey eksenlerin kendi içindeki salınımları bir yana dursun, ne yatayda ne dikeyde eğimle buluşamamışlığım..sürekli bir anlık veri alma durumu, ne fena.

derdim bu aralar yorgunluk, kronikliği içinde saklı, yansıması bende.
işin kötülüğü sanki hiç bitmeyecek, birşeylere dönüşecek gibi, stop-motion ilerlemesinde..

ara mı vermeli, arada mı gelip gitmeli, iç sesini bastırıp dış sesle mi direnmeli yoksa arayı açıp içsesle mi bütünleşmeli..

içimdekiler dışımdakilere, dışımdakiler içimdekilere sorarlar dururlar ama..
prenses uykuda!

belki de mesajın içini aynı tutup evirip çevirip süsleyip evrene yeniden mi bırakmalı.. belki de aynı resme bir daha bakmalı..




görüyorum ama çizemiyorum abidin!