30 Kasım 2011 Çarşamba

geç kalmış post #episode1

aradan geçen aylardan anlar yapıp, bir aksam da bu ekranın "eti de kemiği de senindir prenses" tepe tepe yazmalıyım dedim..ben demeden leblebiden dokuluyor işte birikmişlikler..

kaldı ki ne kadar cok yapacaklarım varsa o kadar çok da yazacaklarım var aslında.. bildiğim dağ oldu haberim yok, dağlarım bana küstü bozasım çok!

sözün özü olsun, arasözüm olsun: merhaba..!

ne var ki, zaman aşımlarının en sevdiğim yanıdır okursal özet, kaldığın yerden, bıraktığın keyifle, hiç durmadan yürüyeceğine sözdür kalem. Kalem burada çok şey anlatır.Kalem beni anlatır, bizi anlatır. Kalem kalırsa, "an" da kalır, söz uçar, fotoğraf kalır. fotoğraf anlatır, kalem susar...

bir mutluluk planı işte böyle başladı...



sonra böyle devam etti...



sonra da, Mutlu Son'a ulaştı....




to be continued...

3 Mayıs 2011 Salı

yeşilmişik..

yeşil erik çıktı mı izmirim gelir benim. bir canım erik çeker, bir canım izmir. bir yanım bahar der, mutluluk der, bir yanım özleminden kütürder erik gibi..

ne güzel gelirdi bahar, kapıdan baktıran mart'ın ardından.. hemen kolsuz bacaksız dolanmaya başlardık, serpilirdik rahat rahat.. rahat batardı. herkesin elinde bir şeffaf poşet, yeşil muhteviyatlar dolu. ben derim erik candır, öbürü der çağla hayattır, bir diğeri ferahlık der tuzlu salatalıktır.

yeşil mutluluktur erik izmir :) o halde yeşil eriktir, izmirse can..


27 Nisan 2011 Çarşamba

yorgunluk kahvesi..

şu son zamanlarda kendin için ne yaptın a prenses diye soruyorum da, cevabımı bir güzel kendimden alıyorum, içime atıyorum.. evet koşturma, kovalamaca çağımız, evet bu zamanlarda koşturmayacağız da ne yapacağız hayali söylemi kısmında takılmış değilim, ama herbişey aynı zamanda olmuyormuş kısmındaki gerçeklikle fena savaş içindeyim.. içim dolu fıçıcık, zaman yapmış beni turşucuk!

binbir türlü profilden, binbir türlü hikaye cebinde, bu da ne büyük kazanımdır diyip, stres altında yaşama dört bin kolla sarılmaya devam tabi, şükredilecekler baki olarak! yoran kararların yükünü sırtlanmaya da..


ama bu geçiş durumunun da klimatolojik tarafını bulur prenses, sonra oturur yine kendi iklimini yaşar..hoş, bu kadar yorgun olmasa, daha neler neler yapar.. :))

bu merhaba olsun, orta şekerli kahve arasında.
ara da bu kadar açılmasın ;)

1 Ocak 2011 Cumartesi

ikibinonbir!

çok sakinim, sakin uyandım, zaten kış gibi değil ki etraf günlük güneşlik! yeni yıl ambiyansına eksi puan var cepte. acaba bu sukunette bir gariplik mi var diye düşünüyorum ama heyecanlı olsam neden bu kadar patırdıyorum diye sorgulardım sanırım.. insanogluna her zaman bi çelişki tozu bulaşmıştır kanımca, hamurumuz dinlenik değil, kabahat kabartamayan tozda.. ;)

son saatlere fişim çekik girsemde, gerisayımda bir kuvvet kaltım ayağa, demekki genel seyri sakin ama son dakika coşkularıyla dolu bir yıl olacak :) hiç şikayet etmem, böyle de fena çıkarım yaparım.. :)

efendim, sakin görünsekte içimizde bir kımıl heyecan zinciri de yok değil tabi, sadece dışa vurmaktansa huzurun içime kaçmasını ordan da sadece gözlerime yansımasını diliyorum.. sonunda hep gülen, gözler olsun!

ikinci yarıda şansımızı bahtımızı güzelleştiren bir önceki yılın hakkını yemeden yeni zamana yine gülen gözlerle merhaba demek olsun..

tek sayıların uğuru, yaştaki üçüncü deste ve daha gidecek çok yol var diyebilmenin özgüveni ile yeniden hoş gelsin ikibinonbir..

ve paytak penguenler aşkına, daha fazla hayat dolu olsun! ;))