24 Kasım 2012 Cumartesi

Sehr-i nefesim..

"Hayat bir mucadele."Pesinen kabulum, hatta hukumsuzumdur.
Ama bu ruhumun anarsisini bastirmami gerektirmez dusuncesindeyim. Icimde hep tasacak birseyler varmis gibiyim ama bir turlu bilesik kabin yerini saglama alamiyorum. Birinden tasarken digerini doldursam da arada bosluga dokulenlerde aklim. Hal boyleyken yorgun gonlum. Bu da kabulum.

Icinde bulundugum hal ve vaziyeti tazelemeye, tazelenmeye, yeni bir yila, guzel dileklere ve lutfen ne olur o pozitif dusunceye cok ihtiyacim var! Saglam durmasi benden, geriye kalan hersey meleklerden :) olsun..

Ben yine ben, degisen hep yer , ve hatta zaman..ve hatta, zamane yorgunluklarim, gidis yollarim..

Bu kez cocuklugumun yollarindayim, tam da su an su dakika, denizimin, gencligimin, ailemin, eskilerimin. Hep ozledigim nefes aram. Hel benim dedigim, gucum kuvvetim..  hosgeldim :)

***********


Bu kipkisa bir yol yazisidir.
Akla ne geldi ise...o an ne var ise..
Post biter.
Eregli'ye giris yapilir.
Gecenin karanligi, icimin aydinligidir!

20 Ekim 2012 Cumartesi

Bugün Günlerden Baileys&Kahve...

bir ritueldi her ofis ortamının öğleden sonra bailey's kahve ile şenlenmesi.. ondandır hep eskileri hatırlatıp gülümserim içerken. eskiler eski olduğu için mi güzeldir, içini güzelleştirenlere denk geldiğimden mi yoksa kendi içimin güzelliğinden mi bilmiyorum.. tebessümün arkası aranmazmış..zaten upuzun bi aradan sonra boş yakaladığımız Cumartesi'nin keyfine varmak için birlikte yazıyoruz bu post'u.. kahvemle..

bize,size ve tüm eskilere hoşgelişler ola :)

gene bir süredir post'suz kalmak ise kendime verdiğim sözleri milyon kere yiyip yutup bozuşumdandır.. her hakkı saklıdır sözlerimin. elimin tuşalara varmayışı da bahanelerin vurucu üstünlüğüne yenik düşme ezikliğindendir.. sözler ezik olunca kelimelere ayıp oluyor diyedir. çok fena muhakeme yaparım, en çok da kendime acımam :)

ama farkettim de, belki de eksikliği tamamlayacak sensin prenses! sadece yeniden biraz tropikal takınman gerek :) o parlak tacı yeniden saçlarına geçirmen, ne kadar çok seçenek varsa karşında o kadar yalına koşman, sonra koştuğun yerin sonunda durup ayaklarını suya sokman gerek..

Su olursan, hersey cok kolay.. akarsın karışan olmaz,önünde engel olsa bulursun yolunu çevirirsin yönünü "nereye" diyen olmaz, sığarsın her yere, yer sıkıntın olmaz, taşırsın üstündekileri, götürürsün beraber, çok kafan bozulursa çözersin içinde lafı olmaz...


Su gibi aziz olun hepiniz..
Çok özlemişim!



Sağlınıza ;)

1 Şubat 2012 Çarşamba

Gel gunahin boynuma gel...

Isin en zor tarafi icindeki bitmek bilmez isyani bastirmaya calismak. Zaten basarili olabilseydim su an bu isyan baloncuklari icimi germek yerine anca anca yuksek bir ses cikartmis ama gunun sonunda patlamis dagilmis olurdu.. Balondu sondu derdim, rahata ererdim!Yorgunlugumdan mi cikiyor tum bu sorunlar yoksa bu aralar "secilmis"leri mi oynamak gorevim bilemedim.. zamansizliga isyan ettigim zamanlari mumla ariyorum.. En azindan makul ve mutlu zamansizliklardi!

Zamanin kendi boyutunda biraz daha yeri var midir acaba?
Ya da madalyalar giriste sagda mi kaliyor?

Ama bende kabahat. Uzundur almadim mizanimi onume, yapamadim hesabimi muhakememi,
sadece gelene gidene govdemi bir guzel siper ettim diye geciniyorum.
Aferin diyorum yikilmadin yine!
Aferin.. On numara bes yildiz..

Icimdeki seri katile dur demezsem olmayacak..
Yaziyorum ki yuzume vursun
Yaziyorum ki prenses'in uykusu acilsin!

vakitsiz gidisi de unutmadan,
"guzellik", "iyilik", "saglik" istesin

Gerisi bos olsun, gerisi zaten yazilmamis hikaye kalsin...

O zaman muzik baslasin...

http://www.youtube.com/watch?v=WYXwcY8FR2c&feature=youtube_gdata_player


mumlari yaktim, bir umit once.
Aynaya baktim surdum kokular
Bir cizik attim kara kapliya vah,
Vah yine kismet bana yeni acilar...

Gel gunahin boynuma gel,
Dur birazcik bir ara ver...

8 Ocak 2012 Pazar

dert faslı..

yok illa ki şehrin ve yoğunluğun karmaşasında zamansızlığın içinde zaman yaratıp birşeyler yapmam gerekiyor. hal böyleyken ve gerçekten uzun zaman olmuşken, bir havalimanı ruh halinde birşeyler karalamış olmanın zamansızlığıyla mutluyum.
derdim zaten karmakarışık.. çözebilene aşk olsun.

derdim bu aralar kendimden kopmuşluğum, içimden kopmuşluğum, derdim sürekli bir itiraz halinde mutsuzluğa yüzümü dönmüşlüğüm. derdim dert, hem de halin en farkındalığında.bir de yatay-dikey eksenlerin kendi içindeki salınımları bir yana dursun, ne yatayda ne dikeyde eğimle buluşamamışlığım..sürekli bir anlık veri alma durumu, ne fena.

derdim bu aralar yorgunluk, kronikliği içinde saklı, yansıması bende.
işin kötülüğü sanki hiç bitmeyecek, birşeylere dönüşecek gibi, stop-motion ilerlemesinde..

ara mı vermeli, arada mı gelip gitmeli, iç sesini bastırıp dış sesle mi direnmeli yoksa arayı açıp içsesle mi bütünleşmeli..

içimdekiler dışımdakilere, dışımdakiler içimdekilere sorarlar dururlar ama..
prenses uykuda!

belki de mesajın içini aynı tutup evirip çevirip süsleyip evrene yeniden mi bırakmalı.. belki de aynı resme bir daha bakmalı..




görüyorum ama çizemiyorum abidin!