12 Ocak 2019 Cumartesi

Yeniden Tersinden.


Ters köprü diye birşey var.
Beceri haneme yeniden katabildiğim, kendimi çok iyi hissettiren, kafamda cimri cümleler kurdururken, sürekli muzur bir gülümseme takındıran.
Bir süredir her ters köprü kurmaya heveslendiğimde kendime de bu 'iyi halin' nedenini soruyorum.
Kollarından aldığın güçle, sıktığın karnını yukarıya kaldırıp belden bir kavisle gök yüzüne uzanırken, ayakları da yere sıkı basmak hiç kolay değil aslında.
ve bunu yaptığında, kafandaki o karmaşanın bir anlığına da olsa başaşağı kayması da öyle.
Rutinleri sevmek güzel,bozmak zordur ya, onun gibi birşey.
Bir o kadar da isyan duygusu gibi.
Bastırılamaz coşkusu var içinde. İnatçı, dirençli ama yaptığına memnun.

'Altının üzerinden daha iyi olduğunu nerden bileceksin' klişesine anlam kattığından mı yoksa beni götürdüğü güzel anılarım mı var altında diyorum.

Düşününce,
ters köprüyü her kurduğumda, yer değiştiren düşünceler galiba en çok,
henüz içten yanması bol, hisleri körpe, kendi küçük harikalar diyarımın olduğu yaşlarımdaki o genç odamın orta yerine ışınlıyor beni.
Sonra o odadaki iki katlı ama özel yapım ahşap ranzamızın, kalın, ahşap merdivenine.
Sonra da canım sıkıldığında hep büründüğüm bir şekle.
Ranza merdiveninin son basamağından bacaklarımı geçirip de dizimden kıvrılıp sabitlendiğim, kendimi yavaşça geriye doğru başaşağı bırakıp salındığım, komik duruşlu hallerime götürüyor, evet.

Hani başaşağı gözlerimi devirdiğimde, odamı da başka bir açıdan görmemi mümkün kılan, asılı o halimde göz hizama takılan sevdiğim şeylere.
Hareketi sevdiğimden, gözüme güzel gelen posterlerin bazılarının ters asılı olması da ondandı zaten.
Tam da bu galiba.
Başağı meditasyonu.
Ondan mıdır gerçekten bu hisler?

Şimdi daha derin düşününce ve hayattaki küçük tesadüflerle öğrendiğim bilgilerden noktaları birleştirince daha iyi anlıyorum.
Bir nevi oryantasyon denilen şimdilerde.
Önce bulduğun güzel bir nesneye odaklanıp, oradan da becerebildiğince kendine kaydırabilmen hikayeni. o anın duygusuyla.
ya da benim yaptığım gibi, güzel şeyler hissettiren o posterleri, baktığımda düz görebilmek için tersten asmakla.
şu an gözümün önündeymiş gibi gelebilen her detayıyla, hissettirdikleriyle, uzunca bakmalarımla, bana ulaştırıyormuş beni.

Hislerim kendimden büyük olabilir miymiş o zamanlar?

O zaman, uzunca bir aradan sonra, iyi hissetmenin en hınzır ve zinde bahanesi, yeniden yapabildiğime sevindiren 'ters köprü'lerim iyi ki var.
Hayata arada tersten baktırabildiği için.
Başaşağı dünyamı hatırlattığı ,
Düşüncelerime ters köşe yaptırırken, en olağan halimle beni bana hatırlattığı için.



0 tropikal esinti var..: